Adisa Pin | Araştırma, Veri Analizi, İK Analitiği
Adisa Pin | Araştırma, Veri Analizi, İK Analitiği
TR

Menü

  • Hakkımızda
  • Çözümlerimiz Çözümlerimiz
    • Çalışan ve Organizasyon Araştırmaları Çalışan ve Organizasyon Araştırmaları
      • Deneyim ve Geliştirme
      • Bağlılık ve İtibar Artırma
      • Kültür ve Organizasyon Geliştirme
      • İnsan Kaynakları Analitiği
      • Özel Tasarım Araştırmalar
    • Müşteri ve Marka Araştırmaları Müşteri ve Marka Araştırmaları
      • Deneyim ve Geliştirme
      • Memnuniyet ve Bağlılık Arttırma
      • Tercih, Bilinirlik ve İmaj
      • Reklam ve Ürün Optimizasyonu
      • Müşteri ve Satış Analitiği
      • Özel Tasarım Araştırmalar
      • Fiyat Araştırmaları
  • Yetkinliklerimiz Yetkinliklerimiz
    • Veri Analitiği Tahminleme
    • Veri Analitiği Segmentasyon
    • Kantitatif Araştırmalar
    • Kalitatif Araştırmalar
    • Tasarım Odaklı Düşünme
  • Raporlarımız
  • Ekibimiz
  • Kariyer
  • İletişim
Bizden HaberlerAdisa Pin'de Kariyer

Doğru Vade

  • Anasayfa
  • Yazılarımız

Doğru Vade

17 Şubat 2021, Çarşamba
Hüseyin ADANALI
362

Kısa vade, uzun vadeyi bu aralar sürekli dövüyor!

Uzun vade köşesine sinmiş bir şekilde kıymetinin tekrardan bilinmesini bekliyor. 

Aslında her şey karlılıkların düşmesi ile başladı. Yüksek karlara alışmış patronlar, karların düşmesiyle birlikte tüm konsantrasyonlarını yıl sonunda elde edilecek neticelere odakladılar. Neredeyse her gün kar nasıl gidiyor diye sormaya başladılar. Bu baskıyı üzerinde hisseden profesyoneller de doğal olarak yalnızca o yılın neticelerine oynamaya başladılar.

Olan şirketlere oldu ve olmaya devam ediyor. Kısa vadeye odaklanmak şirketlerin uzun emekleriyle oluşturduğu rezervlerini tüketmesine, kendi kaynaklarına aşırı yüklenmesine sebep oluyor. Gelecek için yatırım, araştırma ve geliştirme ikinci hatta üçüncü plana atılıyor. Tabiidir ki; profesyonellere uzun vadeli stratejiyi soran kimseler kalmıyor.

Geçenlerde bir Genel Müdür arkadaşım yönetim kurulu toplantısında koskoca şirketinin stratejilerini anlatmak için yalnızca 1 saat kendisine vakit ayrıldığını, toplantının yarısında da güncel bir finans sorununun tartışılmasıyla geçtiğini, stratejiyi konuşmaya hiç vakit kalmadığını anlattı. 

Bu olay ise bana yıllar önce okuduğum bir makaleyi hatırlattı. Yazıda JVC ve Panasonic firmalarının kurucusu Konosuke Matsushita’nın Genel Müdürlerinden 25 yıllık bir stratejik plan hazırlamalarını istediğinden bahsediyordu. Yazıyı ilk okuduğumda çok garipsemiştim. İçimden “Kim öle, kim kala. 25 yılda neler değişir, neler” demiştim. Ancak şimdi anlıyorum ki; Matsushita’nın niyeti Genel Müdürlerine şu mesajı vermekmiş: “Merak etmeyin, ben yalnızca yıla bakmayacağım. Siz şirketiniz için ne doğruysa bana onu önerin. Birlikte karar alalım ve şirketi birlikte geleceğe taşıyalım. Sen ve ekibin merak etmesin ben yalnızca cari yıla bakarak sizleri değerlendirmeyeceğim. Uzun vadeli düşünün hem kendiniz hem de şirketiniz için. Uzun vadeli düşünmez iseniz birlikte iddiamızı gerçekleştiremeyiz. Global, sürekliliği olan bir şirket yaratamayız. 

Evet son paragrafı okuyunca birçok üst düzey yönetici dostumun nasıl bir imrenme duygusu içine girdiğini tahmin edebiliyorum. Odaklarındaki vadeyi biraz açmanın hem şirketin geleceğinde hem de kendi profesyonel kariyerlerinde nasıl bir bakış açısını değişikliği yarattığını, onları ne kadar farklı motive ettiğini hissedebiliyorum. Uzun vade gündeme geldiğinde; acele etmek, kısa günün karına odaklanmak yerine inovasyona odaklanmak, yeni fırsatların peşin koşmak öncelikli oluyor ki, bu tür anlamlı işleri kim istemez.

Bu arada vade uzadıkça şirkette bir gevşeme veya rehavet olacağını sakın düşünmeyin. Uzun vadeli düşünme kısa vadeli hedefleri daha detaylı tanımlamayı ve yakın takip etmeyi zorunlu kılıyor. 

Uzun vade demişken profesyonellerin prim ve teşvik sisteminin de uzun vadeli bir hale getirilmesi gerektiğini de vurgulamam gerekir. Diğer bir değişle bir üst yönetici yalnızca yıl sonu elde edilecek iş sonuçlarına göre değil, orta ve uzun vadeli stratejilere verdiği katkıya göre de primini alabilmelidir. 

Kısacası, vadeyi doğru bir şekilde yönetmek şirketin bugünü ve geleceği arasındaki dengeyi sağlayacaktır. Bu da; “hızlı yaşa, genç öl cesedin yakışıklı olsun” felsefesi yerine “ne ekersen, onu biçersin” felsefesine şirketleri götürecektir. 

  • Facebook Paylaş
  • Twitter Paylaş
  • E-Mail Paylaş
  • Whatsapp Paylaş
Anadolu'nun Hikmeti

17 Şubat 2021, Çarşamba

Doğru Anlaşılma Kaygısı

17 Şubat 2021, Çarşamba

Adisa Pin | Araştırma, Veri Analizi, İK Analitiği
Adisa Pin, Adisa Danışmanlığın veri analitiği ve araştırma şirketidir ve tüm hakları saklıdır.

Adisa Pin ile ilgili haber, duyuru ve yeniliklerden haberdar olmak için lütfen e-bültenimize kayıt olun.

Kaydolarak Kullanım Koşullarımızı kabul etmiş olursunuz.

Kişisel Verilerin Korunması (KVKK) Adisa Pin | Araştırma, Veri Analizi, İK Analitiği

Hukuki Uyarı: Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Cumhuriyeti Barolar Birliği’nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez. Sitede sunulan bilgiler hakkında Adisa Pin sorumluluk kabul etmez. Bu sitede paylaşılan bilgiler, büronun logosu ve sair veriler Adisa Pin’e ait olup, büronun yazılı izni olmaksızın kullananlar hakkında yasal işlem yapılır. Bu siteyi ziyaret etmekle, yukarıdaki şartları kabul etmiş sayılırsınız.